Deniz kabuklularının en popülerlerinden olan karides türleri, genellikle Avrupa denizleri, Kuzey Amerika kıyıları ve Uzakdoğu sularında yayılış gösteriyor. İnsanların lezzetinden dolayı, çok uzun geçmişten beri favori gıdalarından biri olan Karides, neredeyse tüm dünya mutfağında farklı şekillerde yer alıyor. Denizin bu küçük ve ilginç yaratıkları kabuklarından arınınca ortaya tadına doyum olmaz bir protein kaynağı çıkıyor.
Karides hem insanlar hem de diğer canlılar için bu kadar değerli bir besin kaynağı olunca bu türün avcılığının ve yetiştiriciliğinin yapılması da kaçınılmaz oluyor. Dünyanın farklı noktalarında, bölgenin özelliklerine göre odlukça farklı türde karidesin yetiştiriciliği yapılıyor. Aynı şekilde avcılık konusunda da bölge özellikleri büyük rol oynuyor. Bu lokasyon ve tür farklılığı ise karidesin tadı ve dokusunda önemli değişikliklere yol açıyor. Böylece ortaya bambaşka lezzetler çıkabiliyor.
Japonya başta olmak üzere Uzakdoğu kültüründe karidesin rolü çok büyük. İnsanlar neredeyse ulaşabildikleri her gün karides yiyorlar. Bu sıklık Avrupa ve Amerika’da biraz daha düşerken ülkemizde ise bolca karides bulunmasına rağmen, yüksek fiyatlı bir ürün olmasından dolayı tüketim sıklığı oldukça seyrek bir noktaya geliyor. Yine de Yunan ve Rum mutfağından etkilenen Türk mutfağında karidesin ve karides ile elde edilen ürünlerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz.
Karides lezzetinin yanında sağlık açısından da son derece faydalı bir gıda olarak ön plana çıkıyor. Karideste bulunan selenyum kanser gibi hastalıkların önlenmesinde rol oynuyor. İçerdiği karoten ise cildi yaşlanmaktan koruyor. Karidesin bunlar gibi daha pek çok faydası biliniyor.