leplezizlepleziz

Dünyanın En Ünlü Şefleri: Yemeği Sanata Dönüştüren Dünyanın En Ünlü 8 Aşçısı

Dünyanın En Ünlü Şefleri: Yemeği Sanata Dönüştüren Dünyanın En Ünlü 8 Aşçısı
Gastronomiye gönül vermiş birçok kişi, günün birinde dünyaca ünlü bir şef olmayı hayal eder. Ne var ki, bu hayali gerçeğe dönüştürmek hiç de kolay değildir. Çünkü ünlü şeflerin hiçbiri kariyer hedeflerine bir anda ve kolayca ulaşmaz. Kimisi mesleğe bulaşıkçılıktan başlar, kimisi seneler süren eğitim programlarının ardından mutfağa girer. Üstelik, profesyonel mutfaklarda hataya ve ihmale hiçbir zaman yer yoktur. 

Acemi şefler kıran kırana bir rekabet ortamında yeteneklerini ve hünerlerini göstermek, zamanı doğru yönetmek ve her şeyi kusursuz yapmak zorundadır. Kısacası, başarılı bir şef olmak, genellikle yoğun stres ve sorumluluk altında, çetin koşullarla mücadele ederek geçen bir meslek hayatını göze almak anlamına gelir. Peki, tüm bu zorlukları göğüslemeyi başarmış, ismini dünyaya duyurmuş ve ustalığını kanıtlamış şeflerin kimler olduğunu biliyor musunuz? Gelin, her biri sanat eserini andıran tabaklara imza atan ve dünyaca ünlü restoranları yöneten şefleri daha yakından tanıyalım. 

1. Gordon Ramsay

1966 yılında dünyaya gelen İskoçyalı şef Gordon Ramsay, çocukluk yıllarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye taşındı. Ergenlik dönemi boyunca futbolcu olma hayali kursa da dizindeki sakatlık nedeniyle kendine yeni bir kariyer planı...

Dünyanın en başarılı şefinin kim olduğu konusunda herkesin başka bir fikri olabilir. Ancak dünyanın en ünlü şefini seçseydik listenin en güçlü adaylarından biri Gordon Ramsay olurdu. 1966 yılında İskoçya’da dünyaya gelen Ramsay, turizm ve otelcilik üzerine eğitim aldıktan sonra gastronomi dünyasına adım atmaya karar vermiş. Önce İngiltere’ye, sonra Fransa’ya giderek dünyaca ünlü şeflere çıraklık yapmış ve gastronominin inceliklerini öğrenmiş. Ardından yeniden Londra’ya dönmüş ve Aubergine adlı restoranın baş aşçısı olarak çalışmaya başlamış. Bu dönemde Aubergine, yalnızca üç yılda iki Michelin yıldızı kazanmış.

Ramsay’nin kariyeri Michelin yıldızlarıyla dolu. 1998 yılında açtığı ve kendi adını taşıyan restoranı da üç Michelin yıldızına layık görülmüş. 2020 yılı itibarıyla ünlü şefin, dünyanın farklı şehirlerinde bulunan toplam 35 restoranı var. Üstelik, Gordon Ramsay’i yalnızca bir şef ve restoran işletmecisi olarak elde ettiği kariyer başarılarıyla değil, aynı zamanda medyatik kişiliğiyle de yakından tanıyoruz. Hell’s Kitchen, Masterchef, 24 Hours to Hell & Back ve The F Word gibi popüler televizyon programlarında da boy gösteren Ramsay, sinirlendiğinde ettiği küfürler ve agresif üslubu nedeniyle “Mutfakların Zebanisi” unvanıyla da anılıyor. 

2. Thomas Keller

1955 yılında Kaliforniya’da dünyaya gözlerini açan Thomas Keller’in gastronomiye olan ilgisi, annesinin işlettiği restoranın çalışanlarına zaman zaman yardım etmesiyle başladı. Restoran şefinin rahatsız olduğu günlerde mutfağın başına da geçen Keller,...

1955 yılında Kaliforniya’da dünyaya gelen Thomas Keller, Michelin Rehberi’nde birden fazla üç yıldızlı derecesi olan ilk ve tek Amerikalı şef. Fransız pişirme tekniklerinde adeta bir devrim yaratması sayesinde adını gastronomi tarihine altın harflerle yazdırmayı çoktan başardı. Keller’in sahibi olduğu Napa Valley, Per Se ve French Laundry adlı restoranlar, dünyanın en iyi restoranları arasında gösteriliyor. Ayrıca, kaleme aldığı altı kitap 1,5 milyondan fazla kopya halinde basıldığı için, Thomas Keller New York Times’ın en çok satan yazarları arasında da ilk sıralarda yer alıyor. Ünlü şefin kariyer geçmişinde birçok prestijli ödül, üçer Michelin yıldızlı iki restoran ve sayısız övgü bulunuyor. 

3. Ferran Adria

14 Mayıs 1962 tarihinde dünyaya gelen Ferran Adria, tam adıyla Fernando Adria Acosta, çocukluk yıllarını çoğunlukla Barselona’nın banliyö sokaklarında geçirdi. 18 yaşındayken eğitim hayatını sonlandırmaya karar veren ünlü şef, İbiza’ya...

Sıra dışı kişiliği ve yenilikçi bakış açısıyla “Gastronominin Salvador Dali’si” olarak adlandırılan Ferran Adria, mesleğe ilk adımını bulaşıkçılık ve garsonluk yaparak atmış. Bu sayede, gastronomi eğitimi almamış olsa da mutfaklarda tecrübe kazanarak kendini yetiştirmeyi başarmış. Ferran Adria’nın gastronominin dahilerinden biri olarak gösterilmesinin temel sebebi, özellikle son yıllarda gitgide popülerlik kazanan moleküler gastronomi alanının öncüsü olması. Ancak İspanyol şefin adını tüm dünyaya duyurması, sahibi olduğu El Bulli adlı restoran sayesinde olmuş. 2002 yılından itibaren toplam beş kez dünyanın en iyi restoranı seçilen El Bulli, 2011 yılında kapanmış. Ferran Adria ise hâlen yemek yapmayı sanat olarak nitelendiriyor ve kaleme aldığı kitaplarıyla hayran kitlesine ulaşmayı sürdürüyor. 

4. Alain Ducasse

13 Eylül 1956 tarihinde dünyaya gözlerini açan Alain Ducasse, çocukluğunu Fransa’nın güneybatısında yer alan bir çiftlikte geçirdi. Bu sayede henüz küçük yaşta damak zevki gelişti ve hem meyvelerin hem de...

1956 doğumlu Fransız şef Alain Ducasse, çocukluk yıllarının bir çiftlikte geçmiş olması sayesinde meyvelerin ve sebzelerin dünyasıyla çok erken yaşlarda tanışmış. Okul yıllarında kariyerini gastronomi alanında çizmeye karar vermiş ve mutfak eğitimi almış. 1977 yılında Fransa’nın Provence bölgesine gittiğinde, Fransız mutfağının öncü şeflerinden olan Roger Verge’yle bir arada çalışma ve ondan eğitim alma fırsatı bulmuş. Bu sayede tabiri caizse “işin mutfağında” yetişen Ducasse, 1984 yılında baş aşçısı olarak çalıştığı La Terrase adlı restoranda ilk iki Michelin yıldızını kazanmayı başarmış.

Ducasse’nin yaşam öyküsünde büyük bir trajedi var. Henüz 27 yaşındayken geçirdiği bir uçak kazası sonucunda bir yıl boyunca ağır tedaviler görmüş. Bu süreçte mutfaklardan uzak kalsa da zamanını farklı tarifler geliştirmeye ve restoranlara danışmanlık yapmaya adamış. Sağlığına yeniden kavuştuğunda ise işinin başına dönmüş ve şefi olduğu her restorana Michelin yıldızı kazandırmayı başarmış. Yalnızca bir Michelin yıldızı kazanmak bile şefler için çok büyük bir onurken Ducasse’nin sahip olduğu yıldız sayısı yirmiden fazla. Günümüzde, dünyanın dört bir yanında birbirinden başarılı restoranlardan oluşan bir zinciri yöneten ünlü şef, bir yandan da başında olduğu aşçılık okulları aracılığıyla kariyerini gastronomi üzerine şekillendirmek isteyen kişilere eğitimler veriyor.

5. Pierre Gagnaire

Fransa’nın Loire bölgesinin güneybatısında kalan Apinac’ta dünyaya gelen Pierre Gagnaire, kariyer yolculuğunun ilk adımlarını ailesinin Lyon’daki restoranında çıraklık yaptığı günlerde attı. 1950 doğumlu ünlü şef, 24 yaşına kadar geleneksel mutfak...

Sizce ançüez ve brokoli, bira ve greyfurt, mango ve taze badem ya da fındık ve kaz ciğeri aynı tabakta, hatta aynı lokmada bir araya gelebilir mi? Söz konusu Pierre Gagnaire imzalı tabaklarsa emin olun, her şey mümkün. Çünkü dünyanın en çılgın ve ilginç şeflerinden biri olarak kabul edilen Gagnaire, hem füzyon mutfak hareketinin hem de modern Fransız mutfağının öncülerinden biri. 

Kariyerine St. Etienne’de başlayan ünlü şef, üç Michelin yıldızını burada kazanmış. Üstelik, onun odak noktası hep farklı tatlar ve alışılmışın dışındaki lezzet uyumları olmuş. Düne saygısını yitirmeden yarınla yüzleşmeyi tercih ettiğini söyleyen Gagnaire, 2015 yılında Dünyanın En İyi Şefi ödülüne de layık görülmüş. Günümüzde, dünyanın dört bir yanında işlettiği restoranlarında kusursuzluk ilkesiyle çalışmayı sürdürüyor. 

6. Julia Child

15 Ağustos 1912 tarihinde, Kaliforniya’nın varlıklı ailelerinden birinin kızı olarak dünyaya gelen Julia Child, lise yıllarını yatılı okulda geçirdi. Latince, tarih, Fransızca ve matematik dersleri üzerinde yoğunlaşan ünlü şefin okul...

1960-1970’li yılların unutulmaz ismi olan Julia Child, Amerikan halkının beslenme alışkanlıkları ve tercihleri açısından önemli bir dönüm noktası yaratmış. Nasıl mı? Televizyonda sunduğu yemek programı sayesinde! Bu yıllarda ağırlıklı olarak hazır ve paketlenmiş gıdalarla beslenen Amerikan halkına, sunduğu yemek programı aracılığıyla Fransız mutfağını ve yemek kültürünü tanıtmayı başarmış. Bu başarı, zamanla Amerikalıların gastronomiye ve sağlıklı beslenmeye bakış açılarında da köklü değişiklikler olmasını sağlamış. 

Fransız Yemek Pişirme Sanatında Ustalaşmak (Mastering The Art of French Cooking) isimli kitabıyla tüm dünyadan milyonlarca okura ulaşan Julia Child’ın fotoğrafı, 1960 yılında Time dergisinin kapağında da yer almış. Bunca başarının ardında çocukluktan gelen bir şeflik hayali ya da profesyonel mutfaklarda kazanılan çıraklık tecrübeleri de yok üstelik. Child’ın aşçılığa giden kariyer yolculuğu, yalnızca eşine güzel yemekler pişirebilmek amacıyla başlamış. 2004 yılında hayata gözlerini yuman Amerikalı şef, gastronomi tarihinde yer bulan en önemli isimlerden biri. Kaleme aldığı yemek kitapları da gastronomi tutkunu olan okurlar tarafından hala çok seviliyor. 

7. Jiro Ono

Dünyanın en iyi sushi ustalarından biri olarak kabul edilen Jiro Ono, 1925 yılında Japonya’da dünyaya geldi. Henüz sadece yedi yaşındayken yaşadığı kasabanın lokantalarından birinde çalışmaya başladı ve yaklaşık iki yıl...

Gastronomi otoritelerinin neredeyse tümü, sushi tarihini iki bölüme ayırıyor: Jiro Ono’dan önce ve Jiro Ono’dan sonra… Yalnızca yedi yaşında tanıştığı mutfaktan bir daha kopamayan ve 2021 yılı itibarıyla 95 yaşında olan Jiro Ono, belki şaşıracaksınız ama hâlen işinin başında. Ono’nun sahibi ve kurucusu olduğu üç Michelin yıldızlı Sukiyabashi Jiro, dünyanın en ünlü, köklü ve seçkin sushi restoranlarından biri olarak kabul ediliyor. 

Jiro Ono 80 yılı aşkın kariyeri boyunca çalışmayı yalnızca resmi tatillerde ya da tadilat gibi sebepler nedeniyle restoranın kapalı olduğu günlerde bırakmış. Daha da ilginci, ünlü şef kariyeri boyunca hiçbir aşçılık okuluna ya da programına katılmamış. Elde ettiği başarıların her bir anı azim, alın teri ve emekle yoğrulmuş. Bunca çalışkanlık, sayısız tecrübe ve ustalık da Ono’ya dünyanın en ünlü ve başarılı şeflerden biri olma unvanını kazandırmış. 

Sukiyabashi Jiro yalnızca on kişi kapasiteli bir restoran. 2019 yılında halka kapanması ve sadece özel olarak davet edilen misafirleri ağırlamaya başlaması nedeniyle, restoranın Michelin yıldızları iptal edilmiş. Ancak bu durumun Jiro Ono’nun kariyer başarısından ve dünya çapındaki ününden bir şey eksilttiğini söylemek pek mümkün değil. Jiro Ono’nun uzun yıllardır oğlu Yoshikazu Ono’yu varisi olarak yetiştirmesi sayesinde, sushi tarihinde Ono ailesinin etkisi ilerleyen süreçte de devam edecek gibi görünüyor. 

8. Marco Pierre White

1961 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Marco Pierre White, küçük yaşta annesini kaybetti. Eğitim hayatı pek parlak geçmediği için henüz diploma almadan liseyi bıraktı. Ancak babasının profesyonel bir şef olmasının da...

Böyle bir liste hazırlarken, gastronomi dünyasının aykırı ve başına buyruk şefi Marco Pierre White’dan söz etmeden geçmek olmaz. Çünkü ünlü şefin başarılarla ve Michelin yıldızlarıyla dolu kariyeri, 1999 yılında büyük bir dönüm noktasından geçmiş. İlk Michelin yıldızını yalnızca 25 yaşında alan White, üç yıldız statüsüne de 33 yaşında erişerek bu başarıyı kazanan en genç şef olmuş. Takvimler 1999 yılını gösterdiğinde, White’ın ulaştığı yıldız sayısı tam 85’miş. Peki, sadece bir Michelin yıldızı bile şeflerin hayallerini süslerken o ne yapmış? Özgür olmak istediğini söyleyerek tüm yıldızlarını iade etmiş ve emekli olmuş. 

White’ın açıklamalarına göre, ünlü şefin böylesine radikal ve önemli bir karar vermesinin temel sebebi, artık kariyer yolculuğunu Michelin yıldızı statülerine göre yaşadığını ve gastronomi otoritelerinin kölesi gibi hissettiğini düşünmesi. Başka bir deyişle, kendi olmak ve tüm statülerden arınmak istemiş. Kariyerinin ikinci baharında ise genellikle bistro ve country style konseptleri üzerinden inşa ettiği restoranları yönetmiş. Ayrıca, Hell’s Kitchen programının jüriliğini yaparken yarışmacılara korku salan bir şef olduğunu da hatırlatalım. Tüm Michelin yıldızlarını iade etmiş olsa da ikonik kimliği ve başarıları, Marco Pierre White’ın hala dünyanın en ünlü şeflerinden biri olarak görülmesini sağlıyor. Hatta onun beğenerek takipçilerine tavsiye ettiği restoranlar, bazen Michelin Rehberi’ndeki restoranlardan bile daha çok ilgi görüyor. 

Bu içerik hoşunuza gittiyse, en ünlü Türk şefler de sizin için şahane bir okuma olacaktır.

Sıra İçerik Kullanıcı Puanı
1 Gordon Ramsay -
2 Thomas Keller -
3 Ferran Adria -
4 Alain Ducasse -
5 Pierre Gagnaire -
6 Julia Child -
7 Jiro Ono -
8 Marco Pierre White -
Ege Ertan Yazar
25.12.2023
İlgili İçerikler

2010’lu yılların ilk döneminde Türkiye’de et üzerine çalışan restoranların konsept değiştirmeye başladığını gördük. Bunlardan en çok dikkati çekenler ise kesinlikle...

İnsanın varoluşundan itibaren en temel ihtiyaçlarından biri beslenme. İnsan antik çağlar öncesi dönemde yalnızca beslenmek için yemek yerken, antik çağlar...

Benzer İçerikler

İnsanın varoluşundan itibaren en temel ihtiyaçlarından biri beslenme. İnsan antik çağlar öncesi dönemde yalnızca beslenmek için yemek yerken, antik çağlar...

2010’lu yılların ilk döneminde Türkiye’de et üzerine çalışan restoranların konsept değiştirmeye başladığını gördük. Bunlardan en çok dikkati çekenler ise kesinlikle...