leplezizlepleziz
Franziskaner Weissbier

Franziskaner Weissbier

Franziskaner Weissbier Hakkında

Buğday biralarının en ön plana çıktığı ve ilgi gördüğü ülkelerin Almanya ve Belçika olduğunu söylemek mümkün. Hatta genellikle buğday birası Alman stili ve Belçika stili olarak iki farklı gruba da ayrılıyor. Alman stili buğday biraları, saflık yasası kapsamında en az %50 oranında buğday içermek zorunda. Bu sebeple de genellikle daha kalın gövdeli ve yoğun aromalı oluyorlar. Günümüzde dünya çapında ün sahibi olan buğday birası üreticilerinden biri de Almanya’nın Münih kentinde kurulmuş olan Franziskaner Weissbier. Tarihçesi epey geriye, 1363 yılına kadar uzanan bu marka, Münih’teki Fransiskenler isimli katolik tarikatına mensup keşişler tarafından kurulan bira fabrikası sayesinde doğmuş. Keşişlerin bira üretmesi, zaten Almanya’da uzun yıllardır var olan bir gelenek ve günümüzde de hâlen sürdürülüyor. 

Aslında markanın bir pazarlama stratejisi olarak da keşişlerin köklü bira üretimi geleneğini kullandığını söylemek mümkün. Bunu da markanın elinde bira bardağı tutan Bavyeralı bir keşişin resmedildiği ünlü logosundan anlayabiliyoruz. 1909 yılında telif hakları alınan bu logo, zaten Münihli bir sanatçı tarafından doğrudan Franziskaner markası için tasarlanmış. Bu logonun amacı keşişlerin bira üretimi uzmanlığına gönderme yapmak ve markaya da bu geleneği atfetmek. Ayrıca, keşiş logosunun sakinliği ve huzuru simgelediği de düşünülüyor. 

1922 yılında Spaten ve Franziskaner bira fabrikaları birleşerek Spaten-Franziskaner-Leistbräu AG şirketinin çatısı altına girmiş. Bu süreçte hâlen buğday birası yerine pilsner türü bira üretiliyorlarmış. Buğday birası üretimi 1964 yılında başlamış, dolayısıyla aslında iddia ettikleri köklü tecrübe ve ustalık daha sınırlı. Ancak bu durum Avrupa’da buğday birası için en sık tercih edilen markalardan biri oldukları gerçeğini değiştirmiyor elbette. 

%5 oranında alkol içeren ve markanın en çok satan birası olan Franziskaner Hefeweissbier, hafif bulanık, kalın gövdeli ve açık kahverengi renkte. Yoğun ve kalıcı köpüğünün yanı sıra, damakta bıraktığı egzotik meyve ve turunçgil notalarıyla da akıllara kazanıyor. Biranın şerbetçiotunun burukluğunu da net olarak alabiliyorsunuz. Bu bira 1974 yılından beri satılıyor.

0

(0)