Kahve… Birçoğumuz için yalnızca bir içecekten çok daha fazlası. Kimileri sabah gözünü açar açmaz kahvesini yapar ve kendini günü öyle hazırlar, kimileri de uzun bir günün ardından kendini bir kahve ile ödüllendirir. Bütün dünyada çok sevilen bir içecek olmanın yanı sıra kahvenin sağlığımız üzerinde birkaç çarpıcı etkisi vardır.
Günde içeceğiniz bir bardak kahve sizi yalnızca daha enerjik hissettirmekle kalmaz, fiziksel performansınızı artırabilir, yağ yakmanızda sizi yardımcı olabilir ve kanser, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilir. Hatta daha da ileri gidersek kahvenin ömrünüzü uzatabileceğini dahi söyleyebiliriz. Bu kadar bahsettikten sonra gelin kahvenin sağlığımız üzerinde bilimsel kanıtlarla desteklenen 10 etkisinden söz edelim.
1. Enerjimizi Artırabilir ve Tepki Süremizi Azaltabilir
1993 yılında kahvenin hem gündüz hem de gece vaktinde fiziksel performans ile tepki süreleri üzerindeki etkilerini gözlemlemek için yapılan bir deneye göre kafeinli kahve içen kişilerin günün hangi saatinde olduklarından bağımsız olarak farklı görevlerde performanslarında artış ve tepki sürelerinde azalma olduğu gözlemlenmiştir.
Siz kahve içtiğinizde kendinizi daha az yorgun ve daha enerjik hissedersiniz çünkü kahvenin içinde kafein adında bir uyarıcı vardır. Kan dolaşımınıza giren kafein buradan beyninize ulaşır ve inhibitör nörotransmitter olan adenozini engeller. Bunun üzerine dopamin ve norepinefrin gibi maddelerde artış yaşanır ve bu da beynimizdeki nöronların çok daha hızlı “çalışmasını” sağlar. Bu sayede enerji seviyemiz artar, kendimizi daha iyi hissederiz ve tepki sürelerimiz azalır.
2. Yağ Yakımına Yardımcı Olabilir
Kafein, yağ yakmaya yardımcı olduğu ileri sürülen hemen hemen her takviyede kendine yer edinmeyi başarmış bir maddedir. Bunun da elbette iyi bir sebebi vardır. Yapılan birçok araştırmada kafeinin metabolizma hızını %3 ile %10 arasında artırdığı gözlemlenmiştir. Bazı çalışmalar ise kafeinin obez kişilerde yağ yakımını %10 ve daha zayıf kişilerde %29’a kadar artırdığından bahsedilmektedir. Yalnız bu etkiler herkeste her zaman aynı kalmayabilir. Şayet uzun süredir kahve içen biriyseniz bahse geçen bu etkilerde zaman içinde azalma gözlemleyebilirsiniz.
3. Fiziksel Performansınız Fark Edilir Ölçüde Artabilir
1994 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre kafein kandaki epinefrin yani adrenalin seviyemizi artırabilir. Bu hormon savaş ya da kaç hormonu olarak da bilinmektedir. Dolayısı ile artan adrenalin seviyesi bizi yoğun bir fiziksel performansa hazırlar. Kafein aynı zamanda metabolizma hızımızı artırarak yağ yakımını da hızlandırır ve vücudumuzun serbest yağ asitlerini enerji kaynağı olarak kullanmasını sağlar.
Kısaca kafein fiziksel performansımızı %11-12 arasında artırabilir. O yüzden spora başlamadan yarım saat önce bir bardak filtre kahve içmemiz önerilmektedir.
4. İçinde Vücudumuz İçin Gerekli Maddeler Bulunur
Kahve çekirdeklerinin içindeki besin maddelerinin çoğu içtiğimiz bir bardak kahve ile bize fayda sağlayabilir. 100 ml filtre kahvenin içinde 92 mg potasyum, 8 mg magnezyum, 0.05 mg manganez, 0.01 mg riboflavin yani B2 vitamini, 0.7 mg niasin yani B3 vitamini bulunmaktadır. Bu oranlar gözünüze çok az görünse de 100 ml’lik filtre kahve içtiğinizde günlük almanız gereken B2 vitamininin %11’ini, manganez ve potasyumun %3’ünü ve magnezyum ile B3 vitamininin %2’sini almış olursunuz.
5. Bazı Hastalıklara Yakalanma Riskinizi Azaltabilir
Tip 2 diyabet, Alzheimer, demans ve Parkinson… Bunlar duymaktan bile hoşlanmadığımız ciddi hastalıklardandır. Ama kahve içerek bunlardan korunmak mümkün olabilir. Yapılan araştırmalara göre kahve içen kişilerin tip 2 diyabet riski çok büyük ölçüde (%23-%50 arasında) azalmaktadır. Alzheimer ise genellikle 65 yaş ve üzeri bireyleri etkileyen ve bilinen kesin bir tedavisi olmayan bir hastalıktır. Sağlıklı beslenme ve egzersizle kendinizi koruyabileceğiniz gibi kahve içerek de bu hastalığın önüne geçebilirsiniz.
Yapılan birçok deney bize kahve içen kişilerin Alzheimer hastalığı riskinin %65’e kadar azalabileceğini göstermektedir. Parkinson ise Alzheimer’dan sonra en çok karşılaşılan ikinci nörodejeneratif hastalıktır ve sebebi beynimizde dopamin üretin nöronların ölümüdür. Konu hakkında yapılan çalışmalar bize kahve içen kişilerin Parkinson’a yakalanma riskinin %32-%60 arasında azaldığını göstermektedir. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Kahvenin bu faydalarından yararlanmak için, içtiğiniz kahvede kafein olması gerekiyor. Ne yazık ki kafeinsiz kahveler aynı etkiyi göstermiyor.
6. Karaciğerinizi Koruyabilir
Çoğu kişi karaciğerin ne kadar önemli fonksiyonlara sahip olduğunu bilmese de karaciğerimiz muazzam bir organdır. Hepatit ve karaciğer yağlanması gibi sık görülen hastalıklar karaciğerimizi hedef alır ve bunun sonucu olarak siroza yol açabilir. Yapılan bazı araştırmalara göre gün içinde 4 bardaktan fazla kahve içen kişilerin siroza yakalanma riski %80’e kadar azalabilir.
7. Depresyonla Savaşır
Depresyon çok ciddi bir mental rahatsızlıktır ve hayat kalitemizi büyük ölçüde düşürebilir. Depresyon o kadar sık rastlanan bir durumdur ki Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan kişilerin %4.1’i klinik depresyon tanımına uymaktadır. 2011’de Harvard tarafından yayınlanan çalışmanın sonuçlarına göre, gün içerisinde 4 bardaktan fazla kahve içen bireylerin depresyona yakalanma riski %20 azalmaktadır. Yine başka bir araştırmaya göre günlük 4 bardaktan fazla kahve içen kişilerin intihar ederek ölme oranı %53 daha azdır.
8. Sizi Bazı Kanser Türlerinden Koruyabilir
Kanser dünya üzerindeki ölümlerin baş sorumlularından bir tanesidir ve vücudumuzda kontrol altına alınamayan ve düzensiz büyüyen hücrelerin çoğalmasıyla meydana gelir. Kahve ise karaciğer ve kolorektal kanser türlerine karşı sizi koruyabilir. Araştırmalar gösteriyor ki kahve içtiğinizde karaciğer kanserine yakalanma riskini %40’a kadar ve şayet günde 4-5 bardak kahve içiyorsanız kolorektal kanserine yakalanma riskiniz ise %15’e kadar azalabilmektedir.
9. Kahve İçerek Daha Uzun Yaşamak Mümkün Olabilir!
Yukarıda da değinildiği üzere eğer kahve içmek bizi belli başlı şeylere karşı koruyorsa, enerjimizi artırıp depresyonla savaşıyorsa, kahve daha uzun bir ömür yolunda bize eşlik edebilir! Gözleme dayalı birçok araştırmaya göre kahve içenlerin ölüm riski daha azdır. İki büyük araştırma sonucuna göre 18-24 yaş arası kahve içen erkeklerde bu oran %20 ve kadınlarda %26’dır.
10. Batı Diyetindeki En Büyük Antioksidan Kaynağıdır
Hayatına standart batı diyetiyle devam eden kişilerin gün içinde karşılarına çıkabilecek en sağlıklı şey kahve olabilir! Çünkü kahve içerdiği antioksidanlar, meyve-sebze tüketerek (kümülatif) alabileceğimizden çok daha fazladır. Kahvenin dünya üzerindeki en sağlıklı içecek olduğunu ileri sürenler de var ama siz yine de suyun yerini hiçbir şeye bırakmayın!